Page 10 - BOZOK MAARİF 14.SAYI OCAK
P. 10
10 11
Vatan Şairi Mehmet Akif Ersoy
VATAN ŞAİRİ MEHMET AKİF ERSOY
en son ocak!” düştü peşine. Saatlerce oturup Milletimizin değerleri, kültürü yok edilmeye ve tarihten İşte biz Türk milletinin diğer milletlerden farkı da işte
Bir millet düşünün! Yıllarca savaş vermiş, ilham gelmesini beklemedi. Kalem kâğıt cebinden silinmeye çalışıldığı zamanda artık herkesin çaresizliği bu şairimiz ve bunun gibi vatanına sadık milletimizdir.
umutsuzluğu düşüncesine bağlı kaldıkları bir zamanda
yıllarca kanını eksik olmadı, vatanına kalemiyle Başta Mustafa Kemal
dökmüş; vatanı ne zaman ilham ışık tutup sahip olan gibi kahramanlarımız
uğruna düşmanlara geldiyse çıkarıp insandır Mehmet Akif. ve Mehmet Akif
göğüs germiş, her ekledi kâğıda. Vatanına düşkün, gibi şairlerimiz
türlü fedakârlığa Günler süren milletinin namusunu olmak üzere bizim
katlanmış! Bir bu çalışmanın kendi namusu sayan, ecdadımız, canlarımız
can verdikten sonra
şair düşünün! sonunda, son milletin vatan şairi bile bizim başımızı
olan, öyle bir mücadele
Gecelerce uyku satırlar döküldü insanıydı ki vatanı eğdirmeyerek, bizleri
uyumamış, vatanını kalemin ucundan: korumak için karanlığı utandırmayarak
acısını, yüreğinin “Hakkıdır , yenendi. Mehmet Akif bizlere ilham olmuş
derinliklerinde Hakk’a tapan sırf para ödülü var diye ve tarih sayfalarına
hissetmiş!.. İşte, bu milletimin İstiklal Marşı yarışmasına yeni nice zaferler
yüce milletin milli istiklâl!” Götürüp katılmayan bir insandı. yazdırabileceğimizi
gö st e rm i şl e rd i r.
ve yüksek şairidir, uzattı yetkililere, Öyle ki davasından Umudumuz daim,
sesidir: Mehmet Akif elindeki marşı. ve istikrarından ödün zaferlerimiz ebedi
vermeyen biriydi. En kısa
ERSOY. Sesli bir şekilde okunup dakikalarca ayakta zamanda bile ailesine olsun diyerek
Uzun ve şanlı geçmişi bulunan Türk milleti, alkışlandı, bu yüce marş. Kısa süre içinde dillere bakmak için okuyandı. zaferlerimizin kalıcı ve
tarih boyunca ne kimsenin boyunduruğu altına dolanmıştı bile; “İstiklal Marşı” dendi, bu marşa. Bu zorlu iş halinde bile daim olmasını dile getirip;
girmiş, ne de mücadele ruhundan vazgeçmiştir. Yeterince açık değil miydi sebebi? Bir ülkenin ona yardım etmek isteyenleri bile reddederdi. Böylece ”Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın.”
Türk milleti olarak, bayrağımız özgürce dalgalansın istiklalini anlatıyordu. Osman Zeki ÜNGÖR bizlere ekmek parasını alın teri ve çalışmaktan geçerek sözüyle de bu millete en güzel temennisini dile
diye az savaş vermedik. Kurtuluş Savaşı yıllarında, besteledi İstiklal Marşı’nı. O gün bugündür, her kazanıldığını bize nasihat ederdi. Söz konusu milletine getirmiştir.
uzun süren savaşların ardından al sancağı göklere pazartesi sabahı ve cuma akşamı; okullarda, hep bir umutla bakan, yürekleri rahatlatan, şehit
oğlunun kanını yerde koymayan, vatanı ve namusu
çektik. Bu, tabii ki kolay gerçekleşmedi. Mustafa uluslararası etkinliklerde, milli maçlarda ve için ölmeye ve ölene kadar çalışmayı göze alandı. Mehmet DEMİRBEK
Kemal ATATÜRK önderliğinde, meclisin daha birçok yerde okuruz, İstiklal Marşı’nı. Türk Telekom Anadolu Lisesi Sorgun
kapılarını milletimize açtık. Yedi düvele karşı Bizi bize anlatan ve yıllardır yüreğimizde 339 11/C
mücadeleye başladık ve mücadele sırasında milli vücut bulan İstiklal Marşı’mızı ve ruhunu
ruhu ve bağımsızlık azmimizi yansıtacak milli marş unutmadan gelecek nesillere taşımak, üzerimize
ihtiyacı ortaya çıkmıştı. Alınan kararla birlikte düşen yüce ve milli bir görevdir. Bu yüce görevi
bir yarışma düzenlenerek bu marş bulunmaya tavizsiz sürdürmeliyiz. Atamızın dediği gibi: “
çalışıldı. Sonunda ise, kazanana verilecek bir ödül Ey yükselen yeni nesil! Cumhuriyeti biz kurduk,
vardı. Mehmet Akif ERSOY ise ödülü duyunca onu yaşatacak ve yükseltecek sizlersiniz!”
yazmak istemedi. Onun düşüncesinde böyle bir
marş para için değil, vatan ve bayrak uğruna ücret Öğrencinin Adı, Soyadı: İkranur MALATYALI
talep etmeden yazılmalıydı. Ancak başarı elde Sınıfı: 10/A Okul No:1027
edebilecek şiir olmayınca ve parayı almamak Okulu: Yerköy Şehit İdris Aydoğdu Fen Lisesi
şartıyla eline aldı kalemi. Önce “Korkma, sönmez
bu şafaklarda yüzen al sancak!” dizesi döküldü
kaleminden. “Sönmeden yurdumun üstünde tüten